MEGGYOZYEL

When I'm good, I'm very very good but when I'm bad, I'm even better

olsun

Yalnız olacaksın. Gönlün boş olacak. Yüreğin temiz olacak. Kalbin müsait olacak. Şansın açık olacak. Kısmetin bol olacak. Rastlayacaksın.

Bilmeyeceksin. Tekrar rastlayacaksın. Hatırlayacaksın. Bir daha karşılaşacaksın. Gülümseyeceksin. Başını sallayacaksın. Karşındaki de hatırlayacak. Başını sallayacak. Gülümseyecek. Bir daha rastlaşmak için randevulaşacaksın.

Tesadüfmuş gibi hoş kılacaksın. Hoş olacak. Yazacaksın. Adresi ve saati not edeceksin. Etmessen beynine ve pirpir kalbine kazıyacaksın.

Belli belirsiz ellerin titreyecek. Heyecan duyacaksın. Bekleyeceksin. Onu anlatacaksın. Merak edeceksin. Soracaksın. Bulamazsan daha çok merak edeceksin. Günleri sayacaksın. Saatleri sayacaksın.

Gardrobunu açacaksın. En sevdiğini giyeceksin. En sevdiğin yakışmayacak. Aşmaya sabredemeden yatağa fırlatacaksın. En seksisini giyeceksin. Hoşlanmayacaksın. En klasiğini giyeceksin. Fenalaşacaksın. En rahatını giyip üzerine ufak bir kuş konduracaksın. Gülümseyeceksin. Parfümü uzaktan sıkacaksın. Salı gelişigüzel saracaksın. Makyajı yokmuş gibi yapacaksın. Minik kalp sektelerini gülücüklerle karşılayacaksın.

Dakikaları sayacaksın. Ondan önce uçmak isteyeceksin. Seni beklesin isteyeceksin. Bekletmek istemeyeceksin. Varıp varmadığını merak edeceksin. Koşar adım başlayıp, kendini frenleyeceksin. Yine koşmaya geçip, yine yavaşlayacaksın.

Gözlerin parlayacak. Hatırladığın gibi bulacaksın. Daha parlak göreceksin. Daha çok gülümseyeceksin. Daha çok gülümseteceksin. Beraber gülümseyeceksin. Beraber güleceksin.
Ortak noktalar çıkaracaksın. Basın dönecek ama önce onunkini döndüreceksin. Nefes almak için vakit çalacaksın. Nefes vermek için oyalayacaksın.

Çekineceksin. Utanacaksın. Unuttun sanacaksın. Kalp atışlarını sayacaksın. Soru işaretleriyle bakacaksın. Nabız yoklamaya çalışacaksın. Tansiyon ölçmeye uğraşacaksın. Şerbet vermeye çabalayacaksın.

Elini tutacaksın. Koluna dokunacaksın. Yanağını yaslayacaksın. Bedenine sokulacaksın. Fısıldayarak konuşup, içinden yüksek sesle çığlıklar atacaksın. Soyacaksın. Soyulacaksın. İster bu gece için, ister yarın yokmuş gibi sevişeceksin. Nefes alacaksın. İnleyeceksin. Tekrar edeceksin. Zevkten aklını kaçırdığını sanarken bakakalacaksın.

İsteyeceksin. İsteneceksin. Olup olmadık şarkıda hisleneceksin. Arayacaksın. Aranacaksın. Diyalogları tekrar tekrar beyninde yazacaksın. Açıkçaksın, susayacaksın, Her nefeste bunu paylaşacaksın.

Derinine ineceksin. Sığında dinleneceksin. Sessizliğinde huzur bulacak, kahkahasında eğleneceksin. İçeceksin. Sapıtacaksın, yeri geldiğinde birlikte tozutacaksın. Birlikte tepelerde kaybolup, Bir kumsalda demleneceksin. Döneceksin, dönüşeceksin, yeri gelip değişeceksin. Köşelerini bileyip törpüleyeceksin. Eksik parçayı belirleyip, içine girmeyi deneyeceksin. Algılayacaksın, yargılayacaksın, Belki de ağlayıp ağlatacaksın.
Dinleyecek, didişecek, dert edeceksin. Alışıklığında sığınıp keyf edeceksin.

Koklayacak, dokunacak, tadacaksın. Gözbebeğinin içine bakacaksın. Merak, korku, endişe edecek Gözbebeğinden sakınacaksın. Farkedeceksin, farkedileceksin. Budanıp, köklenip, azmedeceksin. Gün gelip, ismini koymak gerektiğinde… Hah, ismi buymuş “aşk” diyeceksin.

Şiir niyetine başlamadım… şiir de değil.
Aşk niyetine başlamadığım gibi.
Aşk olsun.

Related Posts

kuştüyü
camera obscura
Yazar